Çene cerrahisi denildiğinde karşılaştığımız en sık olgu gömük diş çekimi ve kırık diş köklerinin çıkarılmasıdır. Bunun yanında çene kemiğinin hareketli protezleri tutabilmesi için çene kemiklerinde yapılan cerrahi düzenlemeler, implant uygulamalarındaki ileri cerrahi uygulamalar, travma sonucu oluşan bozukluklarda ve yaralanmalarda, tümör ve kist nedeniyle yapılan cerrahi tedaviler, Diş kaynaklı apse ve iltihapların tedavisinde, çene anomalilerin tedavisinde de çene cerrahisi prosedürleri uygulanır.

   Diş çekim esnasında dişin kırılması veya daha önce dişin kırılması nedeniyle çene kemiğinde

Kalan kökün çekiminde bazen ufak bir cerrahi girişimle tedavi sonuçlandırılır. Hastalar genelde kemik içerisinde kalan köklerin çekiminden çok korkarlar, ancak bu köklerin çekimi tam aksine çok kolaydır. Kök etrafındaki çene kemiğinin uzun süre iltihaplı bir bölge olarak kaldığı için yumuşamıştır ve direnci fazla yoktur, bu nedenle kökü kemik içerisinden almak çok kolay olabilir.

   Yirmi yaş dişlerin çekiminde cerrahi bir müdahale olasılığı her zaman yüksektir. Gömük ya da yarı gömük olan bu dişler önce bir radyografi alınarak dişin lokalizasyonu belirlenir. Sonrasında operasyon zamanı belirlenerek lokal anestezi altında bu dişler tecrübeli bir diş hekimi tarafından kolayca çekilir. Çekim sonrası çoğunlukla iyileşme hızlı olması ve enfeksiyon olmaması için çekim yerine dikiş atılır. Doktor tarafında reçete ve tavsiyeler verilerek tedavi bitirilir.

   Yirmi yaş dişleri genelde yirmili yaşlarda çıktığı için bu ad verilir. Ancak bazı durumlarda çok geç yaşlarda dahi çıkabilir. Çene kemiğindeki en sondaki diş olduğu için çıkmakta zorlanır. Çene kemiğinde yeteri kadar mesafe yoksa ya çıkamaz ya da bir kısmı çıkar bir kısmı yine gömük kalır. Ancak bu arada çevre dokulara basınç nedeniyle ağrı verir. Çıktığı yerde dişetinde ve dişin etrafındaki yumuşak dokularda enfeksiyona neden olur. Bazen çıkmaya zorlandığı için berideki dişleri iter ve zorlar, diş çarpıklarına neden olur, bir önceki dişi kük yüzeyinde çürütebilir. Hepsinin sonucunda çok ağrı verir, hasta ağzını açmakta zorlanır, beslenmesi zorlanır, konuşma güçlüğü çekebilir, boğazlarda ve kulaklarda ağrıya neden olur.

   Çekim operasyonundan önce mutlaka akut dönemdeki enfeksiyonun geçmesi beklenilmelidir. Çekim öncesi hasta ağız ve dişleri mutlaka çok iyi temizleyerek gelmelidir. Ağız hijyeni kötü olan hastalarda çekim sonrası postoperatif komplikasyonlar gelişme olma ihtimali çok yüksektir.

   Çekim sonrası hastalar mutlaka doktorunun tavsiyelerine uymalıdır. Çekim sonrası ağrılar için aspirin kullanılmamalıdır. Ayrıca sigara ve alkol alınmamalıdır. Bunlar kanı sulandırdığı için yara iyileşmesi gecikir. Mümkün olduğunca çene ve dudak kaslarını fazla oynatılmamalıdır. Süt ve sütlü içecekler kullanılmamalıdır. Çekim yerinde oluşan pıhtının bozulmaması için sert ve şiddetli tükürme hareketleri yapılmamalıdır. Operasyon sonrası çekim bölgesinde şişme olabilir, böyle bir durumda buz ile dışarıdan, yanaktan kompres yapılarak şişme engellenmeye çalışılır. Ayrıca çekim yeri parmakla, dille kontrol etme amacıyla zorlanmamalıdır.